Teknoloji aldı başını gidiyor; yapay zekâ, robotik kodlama, nesnelerin interneti derken Battlestar Galactica dizisi ve evrenini takip de ediyorsanız, bu yolculuğun sonundaki pencereyi aralamış gibi hissedebilirsiniz.
Teknoloji aldı başını gidiyor; yapay zekâ, robotik kodlama, nesnelerin interneti derken Battlestar Galactica dizisi ve evrenini takip de ediyorsanız, bu yolculuğun sonundaki pencereyi aralamış gibi hissedebilirsiniz. Dizi evreninde insanoğlu sonunda yapacağını yapmış, kendisinden daha akıllı robotlar olan Cylon ismi verilen bir robot neslini cana getirmişlerdir. Barış içinde yaşayan Cylonlar ve insanlar arasında bir süre sonra savaş tam tamları duyulmuş ve savaşa girişmişler. Kazananın olmadığı bir savaş sonrasında Cylon robotlar farklı bir eve çıkar gibi farklı bir gezegene gitmişler.
Ancak insanın yarattığı da insan gibi düşünmüş olmalı ki, bu barış baki kalamamış. Zaman içinde Cylonlar evrimlerini organize ederek, aynı insan gibi görünen kopyalar üretmeye başlamışlar. Bununla da yetinmeyip kopyaları insanlar arasına sızdırarak casusluk yaptırmışlar, önemli mevkilere ulaşmalarını sağlayarak insanların savunma sistemlerini bloke etmişler. Kaçınılmaz son olaraksa nükleer bombalar yardımıyla tek seferde insan ırkını sonlandırmak amacıyla ağır bir savaş başlatmışlar. Battlestar Galactica ile küçük bir iki gemi sadece bu saldırılardan kurtularak kaçabilmiş.
Şimdiye kadar okuduklarınız dikkatinizi çektiyse, bunların daha giriş aşaması olduğunu belirtelim; yukarıdakiler dizi içinde size kısa kısa bu bilgiler olarak veriliyor. Dizinin konusu da tam bu noktada ortaya çıkıyor; saldırılardan kurtulan bir yıldız gemisi ve çevresine kümelenen birkaç küçük gemi içindeki insanların yaşamak için verdikleri mücadele.